Özdeşleşme
Bu evrede bireyler, izledikleri karakterlerle kendileri arasında bir bağ kurarlar. Bu bağ, karakterlerin kişilik özellikleri veya karşılaştıkları zorluklarla kendi yaşantıları arasındaki benzerliklerden kaynaklanabilir. İzleyiciler, seçtikleri karakterin düşünce ve davranışlarını gözlemleyerek, kendi iç dünyaları ve davranışları üzerine yeniden düşünmeye başlarlar. Bu süreç, kişisel farkındalığın artmasına ve içsel bir sorgulamaya yol açabilir.
Katarsis
Katarsis evresinde, bireyler izledikleri karakterle duygusal bir özdeşim kurarlar. Bu özdeşim, şimdiye dek göz ardı edilen veya bastırılan duyguların ve iç çatışmaların yüzeye çıkmasına olanak tanır. Karakterin yaşadıklarını dışavurumu veya izleyicinin gösterdiği duygusal tepkiler (ağlama, gülme vb.) aracılığıyla elde edilen rahatlama hissi, bir arınma deneyimi sunar.
İçgörü
Bu aşamada, bireyler karakterin yaşantılarına dışarıdan bir bakış açısıyla yaklaşır ve bu süreçten kişisel içgörüler elde ederler. Eğer karakter, karşılaştığı sorunları yaratıcı ve etkili yöntemlerle aşabiliyorsa, bu durum izleyici için bir rol modeli oluşturabilir. Bireyler, herhangi bir risk almadan, dolaylı yoldan çeşitli çözüm yollarını keşfetme fırsatı bulurlar.
Bütünleşme
Son evrede bireyler, yaşadıkları zorlukların yalnızca kendilerine özgü olmadığını, benzer deneyimlerin başkaları tarafından da yaşandığını fark ederler. Bu bilinç, yalnızlık ve dışlanmışlık duygularının hafiflemesine ve kişinin kendi sorunlarına çözüm bulma konusunda daha umutlu ve etkili olmasına yardımcı olur. Sinematerapi sürecinde, özellikle özdeşleşme evresinin, bireyin sorunlarına çözüm bulmasında ve derinlemesine içgörü kazanmasında kritik bir öneme sahip olduğu vurgulanmaktadır.